bodrum escort Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort mecidiyeköy escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Aynur İÇEN
Köşe Yazarı
Aynur İÇEN
 

HENÜZ ALTI YAŞINDAYDIM

Annem öldüğünde ben altı yaşındaydım.  İlk defa ölü ,mezarlık  sürekli okunan Kur-anla o gün tanıştım. Ve tabi bir ömür ismime anılacak yetim sıfatı ile de. Annem çok güçlü bir kadındı en azından konu komşu öyle diyordu. Yok işte tek başına o tarlayı ekip biçermiş, Yok efendim tek başına on erkeğe bedelmiş Erkek dedim de, bir de adı baba olan bir adam vardı, annemin öldüğü gün ortaklıkta dolanıp üçüncü gün kaybolan hayal meyal hatırladığım bir adam. Sonradan duydum Almanya'da evliymiş iki de kardeşim varmış . Kardeşim diyorum çünkü onları bilmiyorum nedendir benimsemiştim, Soranlara biz üç kardeşiz diyordum kendimi hiç görmediğim o iki kardeşle güçlü sanıyordum. Annem için öyle diyorlardı ya hani , oysa benim gözümde annem çok güçsüz biriydi. Mesela babama gücü yememişti , bizi bırakıp giderken önünde dağ gibi durmamıştı da  beni ve geri kalan hayatı sırtlamıştı. Sonra sessizdi ona çok eziyet ediyordu babaannem biliyorum . İnsan sadece fiziksel şiddete maruz kalmıyormuş annem sayesinde öğrenmiştim bide manevi şiddet diye bir şey varmış  seni ruhen yaralarda ruhun duymazmış… Annem hep susardı , yemek yerken tarlada çalışırken beni yıkarken uyuturken bile. Sadece gece olunca onun sesini duyardım ,biri ile konuşurdu fısıltı halinde oda da kimse yoktu o konuştuğu ona cevap bile vermezdi sesini duymadım hiç ama annem  durmadan konuşurdu anlatırdı . Hatta bir keresinde ay ışığı pencereden içeri vurunca usulca kalkıp bakmıştım içerideki kim diye annemi yatağın ucunda diz çökmüş ellerini  yukarı açmış yine durmadan konuşurken bulmuştum açıkçası korkmuştum içeride biri vardı ve onu sadece annem görüp duyabiliyordu... Annem öldüğünde altı yaşındaydım  mutluydum seviniyordum çünkü bizim ev çok kalabalıktı sürekli birileri gelip  gidiyordu saçımı okşuyor  bana şeker veriyorlardı iyki annem ölmüş diyordum ölümün kelime manasını bilmeden, yi ki ölmüş yatakta uyuyor bu saate kadar yoksa yine karanlıkta kalkıp tarlaya gidecekti onu ilk defa öğlene kadar uyurken görüyordum .  Baba annemde kızmıyordu hiç gelenler ona sarılıp ağlıyordu, bizim evde bir şeyler oluyordu ama  anlam veremediğim bir duygu kaplıyordu içimi yavaş yavaş…  Artık  beni okşayan o ellerden bana verilen şekerlerden o samimiyetsiz ilgiden rahatsz oluyordum Annemde uyanmıyordu , çocuktum anlam verebildiğim şeyler sınırlıydı. Annem güçlü değildi artık uyanmıyordu bana bakmıyordu yanına gitmeme bile izin vermiyorlardı. Bugün kırk altı yaşındayım annem kırk yıldır köyümüzün mezarlığında , iş telaşından yorgunluktan babaannemin ağır laflarından  babamın vefasızlığından ve en önemlisi benim sorumluluğumdan uzak uyuyor . Onunla ilgili anılarım sadece altı yıllık ve ben sadece öldüğü günü hatırlıyorum ... Aynur IÇEN
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2024 - Perşembe

HENÜZ ALTI YAŞINDAYDIM

Annem öldüğünde ben altı yaşındaydım.  İlk defa ölü ,mezarlık  sürekli okunan Kur-anla o gün tanıştım. Ve tabi bir ömür ismime anılacak yetim sıfatı ile de.

Annem çok güçlü bir kadındı en azından konu komşu öyle diyordu.

Yok işte tek başına o tarlayı ekip biçermiş,

Yok efendim tek başına on erkeğe bedelmiş

Erkek dedim de, bir de adı baba olan bir adam vardı, annemin öldüğü gün ortaklıkta dolanıp üçüncü gün kaybolan hayal meyal hatırladığım bir adam.

Sonradan duydum Almanya'da evliymiş iki de kardeşim varmış .

Kardeşim diyorum çünkü onları bilmiyorum nedendir benimsemiştim,

Soranlara biz üç kardeşiz diyordum kendimi hiç görmediğim o iki kardeşle güçlü sanıyordum.

Annem için öyle diyorlardı ya hani , oysa benim gözümde annem çok güçsüz biriydi.

Mesela babama gücü yememişti , bizi bırakıp giderken önünde dağ gibi durmamıştı da  beni ve geri kalan hayatı sırtlamıştı.

Sonra sessizdi ona çok eziyet ediyordu babaannem biliyorum . İnsan sadece fiziksel şiddete maruz kalmıyormuş annem sayesinde öğrenmiştim bide manevi şiddet diye bir şey varmış  seni ruhen yaralarda ruhun duymazmış…

Annem hep susardı , yemek yerken tarlada çalışırken beni yıkarken uyuturken bile.

Sadece gece olunca onun sesini duyardım ,biri ile konuşurdu fısıltı halinde oda da kimse yoktu o konuştuğu ona cevap bile vermezdi sesini duymadım hiç ama annem  durmadan konuşurdu anlatırdı .

Hatta bir keresinde ay ışığı pencereden içeri vurunca usulca kalkıp bakmıştım içerideki kim diye annemi yatağın ucunda diz çökmüş ellerini  yukarı açmış yine durmadan konuşurken bulmuştum açıkçası korkmuştum içeride biri vardı ve onu sadece annem görüp duyabiliyordu...

Annem öldüğünde altı yaşındaydım  mutluydum seviniyordum çünkü bizim ev çok kalabalıktı sürekli birileri gelip  gidiyordu saçımı okşuyor  bana şeker veriyorlardı iyki annem ölmüş diyordum ölümün kelime manasını bilmeden, yi ki ölmüş yatakta uyuyor bu saate kadar yoksa yine karanlıkta kalkıp tarlaya gidecekti onu ilk defa öğlene kadar uyurken görüyordum .

 Baba annemde kızmıyordu hiç gelenler ona sarılıp ağlıyordu, bizim evde bir şeyler oluyordu ama  anlam veremediğim bir duygu kaplıyordu içimi yavaş yavaş…

 Artık  beni okşayan o ellerden bana verilen şekerlerden o samimiyetsiz ilgiden rahatsz oluyordum Annemde uyanmıyordu , çocuktum anlam verebildiğim şeyler sınırlıydı. Annem güçlü değildi artık uyanmıyordu bana bakmıyordu yanına gitmeme bile izin vermiyorlardı.

Bugün kırk altı yaşındayım annem kırk yıldır köyümüzün mezarlığında , iş telaşından yorgunluktan babaannemin ağır laflarından  babamın vefasızlığından ve en önemlisi benim sorumluluğumdan uzak uyuyor .

Onunla ilgili anılarım sadece altı yıllık ve ben sadece öldüğü günü hatırlıyorum ...

Aynur IÇEN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniigdirgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.