Annem öldüğünde ben altı yaşındaydım. İlk defa ölü ,mezarlık sürekli okunan Kur-anla o gün tanıştım. Ve tabi bir ömür ismime anılacak yetim sıfatı ile de.
Annem çok güçlü bir kadındı en azından konu komşu öyle diyordu.
Yok işte tek başına o tarlayı ekip biçermiş,
Yok efendim tek başına on erkeğe bedelmiş
Erkek dedim de, bir de adı baba olan bir adam vardı, annemin öldüğü gün ortaklıkta dolanıp üçüncü gün kaybolan hayal meyal hatırladığım bir adam.
Sonradan duydum Almanya'da evliymiş iki de kardeşim varmış .
Kardeşim diyorum çünkü onları bilmiyorum nedendir benimsemiştim,
Soranlara biz üç kardeşiz diyordum kendimi hiç görmediğim o iki kardeşle güçlü sanıyordum.
Annem için öyle diyorlardı ya hani , oysa benim gözümde annem çok güçsüz biriydi.
Mesela babama gücü yememişti , bizi bırakıp giderken önünde dağ gibi durmamıştı da beni ve geri kalan hayatı sırtlamıştı.
Sonra sessizdi ona çok eziyet ediyordu babaannem biliyorum . İnsan sadece fiziksel şiddete maruz kalmıyormuş annem sayesinde öğrenmiştim bide manevi şiddet diye bir şey varmış seni ruhen yaralarda ruhun duymazmış…
Annem hep susardı , yemek yerken tarlada çalışırken beni yıkarken uyuturken bile.
Sadece gece olunca onun sesini duyardım ,biri ile konuşurdu fısıltı halinde oda da kimse yoktu o konuştuğu ona cevap bile vermezdi sesini duymadım hiç ama annem durmadan konuşurdu anlatırdı .
Hatta bir keresinde ay ışığı pencereden içeri vurunca usulca kalkıp bakmıştım içerideki kim diye annemi yatağın ucunda diz çökmüş ellerini yukarı açmış yine durmadan konuşurken bulmuştum açıkçası korkmuştum içeride biri vardı ve onu sadece annem görüp duyabiliyordu...
Annem öldüğünde altı yaşındaydım mutluydum seviniyordum çünkü bizim ev çok kalabalıktı sürekli birileri gelip gidiyordu saçımı okşuyor bana şeker veriyorlardı iyki annem ölmüş diyordum ölümün kelime manasını bilmeden, yi ki ölmüş yatakta uyuyor bu saate kadar yoksa yine karanlıkta kalkıp tarlaya gidecekti onu ilk defa öğlene kadar uyurken görüyordum .
Baba annemde kızmıyordu hiç gelenler ona sarılıp ağlıyordu, bizim evde bir şeyler oluyordu ama anlam veremediğim bir duygu kaplıyordu içimi yavaş yavaş…
Artık beni okşayan o ellerden bana verilen şekerlerden o samimiyetsiz ilgiden rahatsz oluyordum Annemde uyanmıyordu , çocuktum anlam verebildiğim şeyler sınırlıydı. Annem güçlü değildi artık uyanmıyordu bana bakmıyordu yanına gitmeme bile izin vermiyorlardı.
Bugün kırk altı yaşındayım annem kırk yıldır köyümüzün mezarlığında , iş telaşından yorgunluktan babaannemin ağır laflarından babamın vefasızlığından ve en önemlisi benim sorumluluğumdan uzak uyuyor .
Onunla ilgili anılarım sadece altı yıllık ve ben sadece öldüğü günü hatırlıyorum ...
Aynur IÇEN