Vefa İstanbul’da bir semt adıymış… Vefasızlığın dibini yaşadık geçtiğimiz günlerde… Sağlığında işine yaradığı insanların usta kalemiydi. İşlerini yürütene kadar pof poflarlardı o koca yürekli adamı… O yorgun bedeniyle yazardı herkesin haberini…
Etrafındaydı sözüm ona siyasetçiler, iş insanları vs… Onların haberlerine koştura koştura yorulmuştu usta kalem Şahin Baydar’ın yaşlı bedeni… Öyle ki son dönemlerde yürüyemez hale gelmişti… O zor günlerinde bile kimse yoktu ne yazık ki yanında…
İsyan ediyordu usta kalem bunca yaşananlara ve ‘Ben öldükten sonra mı yanımda olacaksınız… Sağlığımda olmayanlar, cenazeme de gelmez’ sözleri dökülüyordu dudaklarından. Sanki filminin finalindeki gerçekleri biliyordu… Usta’nın dediği gibi de oldu maalesef… Son yolculuğunda kimse yoktu yanında.. 5 parmağı geçmeyen meslektaşları, haber yaptırmak için ‘Şahin abi sen kralsın’ diyen siyasetçiler cenaze töreninde bulunma lütfunda bulunmamıştı bile.
Gazetecilik mesleğine aşıktı Şahin abi, doğruları yazdığı için sevilmezdi belki… Ama o doğru yolundan sapmadı hiç. Korkusuzca gitti olayların üzerine. Yazamasın diyenlere inat yazdı yazılarını… Yalakalık yapmadı kimseye… ‘Ben böyleyim. Kula kulluk etmem ’dedi her daim etrafındakilere…
Yalaka biri olsaydı belki çiçeklerle dolardı camii avlusu… Düğün alanına dönerdi cenaze merasimi… O yalnızdı. Bir sabah ansızın yumdu gözlerini ebediyette…Kahramanca yine yalnız sade bir cenaze töreniyle yürüdü Rabbine… Nurlar içinde uyu usta kalem….