MÜSLÜM GÜRSES İÇKİ ŞİŞESİYE ÜZERİME YÜRÜDÜ
MÜSLÜM GÜRSES İÇKİ ŞİŞESİYE ÜZERİME YÜRÜDÜ
Rençberlik yaparak ailesini geçindirmeye çalışan bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldi… İlk, orta okul eğitimini gaz lambası ışığı altında tamamladı. 6-7 yaşlarında iken saz ile tanıştı çocuk yaşta saz çalmayı öğrendi. Orta eğitiminden sonra gittiği Ankara’da şan ve müzik eğitimi alan beste fabrikatörü Orhan Akdeniz, 1967 yılında geldiği İstanbul’da başarıdan başarıya koştu. İlk iş olarak şarkılarıyla bir döneme damga vuran Esengül’ü sanat dünyasına kazandırdı. ‘Taht Kurmuşsun Kalbime’şarkısı 1971 yılını kasıp kavurdu… Esengül onun şarkılarıyla şöhretine şöhret kattı. Müslüm Gürses, Mine Koşan, Orhan Gencebay, Arif Sağ, Vedat Yıldırım Bora, Özer Şenay, Osman Bayşu, Adnan Varveren, Ferdi Tayfur gibi birçok ünlünün eserlerini okuduğu ‘Arabesk besteleri babası’ Akdeniz, ile neler konuştuk neler… Haydi buyurun sohbetimize…
BİZE BİRAZ ÇOCUKLUK YILLARINIZDAN SÖZ EDER MİSİNİZ?
Ben Mardin rençberlik yaparak ailesine bakan bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldim. Çocukluğum yoksulluk içinde geçti. Derslerime yıllarca gaz lambası önünde çalıştım. Tabii müzik aşkı çocuk yaşlarda vardı. 6 yaşındaydım annemlerle Mardin’de alış verişe çıkmıştık. Bir dükkanda asılı saz gördüm ve anneme sazı almasını istedim. Gariban annemde para ne arasın, beni azarladı. Oradan uzaklaşmaya başladığımızda ağlamaya başladım. Annem beni çok severdi. Biraz nazlı büyütmüştü…(Gülmeye başlıyor…) Ağlamama dayanmadı. Kolundaki 2 bileziği çıkarıp sattı ve o sazı bana aldı. Öyle mutlu olmuştum ki anlatamam. Çok sevdiğim bir abim önce basit şarkıları çalmayı öğretti bana… Sazın püf noktalarını öğrenmiştim. Amatör olarak kendimi geliştirmiştim. Çalmaya başlamıştım sazı çocuk yaşımda… Okul gecelerinin de vaz geçilmezi olmuştum. Çıkıp şarkılar okuyordum.
PEKİ SONRA NELER OLDU?
Ortaokulu bitirdikten sonra Edip Uman ağabeyimin teşviki ile 1961 yılında Ankara’ya yerleştim. Tabii benim asıl amacım iyi bir müzik adamı olmaktı. Ankara’da gerek cemiyetlerde, gerekse değişik üstat ve akademisyen hocalardan, ses, saz, nota ve solfej dersleri alarak kendimi geliştirdim. Tabii müzik piyasasının kalbi İstanbul’da atıyordu ve benimde mesleğimi İstanbul’da sürdürmem gerekiyordu.1967 yılında Ankara’dan ayrılarak İstanbul’a geldim. Tabii Eğitimli bir sanatçı olarak İstanbul piyasasındaydım. 1968 yılında ‘Ömrüm Seninle Gitsin’ isimli ilk plağımı piyasaya sürdüm. Plak muhteşem bir çıkış yakaladı. 1970 yılında kendi firmamı kurdum.
BİR DÖNEME DAMGA VURAN ESENGÜL İLK PLAĞINI SİZİN FİRMANIZDA MI ÇIKARDI?
Evet… Rahmetli Esengül’ün ilk plağını ben çıkardım.
ESENGÜL’ÜN SESİNİ BEĞENMEMİŞTİM
ESENGÜL’Ü NASIL KEŞFETTİNİZ?
Ben, Orhan Gencebay, Arif Sağ ve Vedat Yıldırım rahmetli Abdullah Bayşu’nun evinde kalıyorduk. Abdullah Bayşu Beyazıt’ta bir plak şirketinde tezgahtarlık yapan Esengül’ü yanıma getirdi ve bana ‘Oğlum bu kızı bir dinle. Ona bir şeyler yapabilir miyiz bir bak’ dedi. Esengül’ü dinlediğimde sesini pek beğenmemiştim. Abdullah abinin isteği üzerine onu bir süre çalıştırdım. Dersler verdim. Anne ve babası ayrıydı. Maddi durumları iyi değildi. Annesi ve kız kardeşiyle Fatih’te yaşıyordu. Neyse bir kadına ‘Zalim’şarkısının alt yapısını yapmıştık. Ancak kocası istemediği için şarkıyı okumamıştı.
ESENGÜL’E HAZIR ŞARKIYI OKUTTUK
Esengül’e bu hazır alt yapının üzerine şarkıyı okutup piyasaya sürdük. Plak büyük çıkış yakaladı. Düşünsenize Türkiye genelinde 4 fabrika plak basıldığı halde yetiştiremiyordu. Esengül Taht Kurmuşsun Kalbime başta olmak üzere hep benim eserlerimi okudu. Albümlerinde başkasına ait 4-5 eser ya var, ya da yok. Çok saygılı bir kızdı. Beni de çok severdi. Onu müzik dünyasına ben kazandırdım. Abdulllah abiye ‘Bu kızdan bir şey olmaz’ deseydim. Esengül müzik dünyasında olmayacaktı belki.
PEKİ O TALİHSİZ KAZA İLE İLGİLİ NELER BİLİYORSUNUZ?
Evet olaylardan haberdardım. Yeraltı dünyasının isimlerinden Oflu İsmail Esengül’ün sahneye çıktığı gazinoya gidiyor. Orada Esengül’den “Aldırma Gönül’ adlı şarkıyı söylemesini istiyor. O da okuyor. 3 kez aynı şarkıyı okumasını istiyor. Esengül’de isteği yerine getiriyor. O arada silahlar patlıyor. Gazinonun patronu vuruluyor. Bu cinayetin üzerinden 19 gün geçmişti. Mahkemeye bir gün kalmıştı. Esengül’de mahkemeye çıkıp ifade verecekti. 18 Nisan 1979’da Esengül, Emirgan’da kardeşi Sezen Ağan, arkadaşları Turhan Yazıcı ve işadamı Mehmet Faruk Özfıratlı ile geç saatlere kadar eğlenmişler. Sabah 04.00 sularında Anadol marka bir otomobille yola çıkmışlar.
BENCE CİNAYET SÜSÜ VERİLMİŞ BİR KAZAYDI
Ataköy Motel’in önündeki caddenin ortasına konmuş kalasları son anda fark eden Mehmet Faruk Özfıratlı fren yapmış. Ancak aracın frenleri tutmamış. Otomobil bir köprünün bariyerlerine çarparak durabiliyor. Bariyerin demir çubuğu önde bulunan Mehmet Faruk Özfıratlı’ya sonra hemen arkasında oturan Esengül’e saplanıyor. Esengül şöhretin zirvesinde daha 24 yaşında ne yazık ki bu kazada can veriyor. Bu basit bir trafik kazası değildi. Trafik kazası süsü verilen bir cinayetti. Çok yazık oldu o güzel insana… Nurlar içinde uyusun inşallah…
SİZ KAÇ PLAK YAPTINIZ?
Ben 52 Adet 45’lik plak,5 adet Longplay,5 adet kaset yaptım ve yorumladım.2000’i aşkın sayılı, güneş yüzü görmemiş 800 eserim bulunuyor. Şarkılarım birçok ünlü isim tarafından seslendirildi. Hala dilden dile dolaşıyor.
MÜSLÜM GÜRSES İÇKİ ŞİŞESİYE ÜZERİME YÜRÜDÜ
MÜSLÜM GÜRSES’TE BİRÇOK ESERİNİZİ OKUDU MÜSLÜM GÜRSES İLE BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?
Ben Müslüm Gürses ile tanıştığımda yıkılmış, hayatından bıkmış bir durumdaydı… Onunla bir sözleşme yaptım. Ve avansını verdim. Tabi benimle birlikte kalmaya başladı. Tam olarak 1,5 yıl benimle yaşadı. Allah rahmet eylesin bana en çok eziyeti de o çektirdi. Bir gün ona ‘Müslüm bak Ferdi Tayfur fuara gitmiş. Orada çok iyi paraya sahne alıyor. Sana neden teklif gelmiyor’diye sordum. Biraz alkol almıştı. Gözümün içine sert baktı ve içki şişesiyle üzerime yürümeye başladı. Arkadaşların araya girmesiyle sakinleştirmiştik.
Turgut GELEÇ
.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.