”Ressam’ın Kitabı” anlamına gelen ”Musavvirname” ismiyle yayınlanan eser Özer’in Orta Asya’dan günümüze değin süregelen kadim Türk tasvir geleneğini tüm öğe, sembol ve kavramları ile çağdaş bir yorumla ele aldığı kendine has üslubunu ortaya koyuyor. Bu amaçla sanatçının tüm sanat yaşamı sürecinde ürettiği yüzlerce resim içinden seçilen 100’e yakın eseri, bu eserlerin zengin sanatsal, felsefi, psikolojik ve antropolojik arkaplanınlarını derinlemesine inceleyen metinlerle beraber okura sunuluyor.

Uzun sanat yaşamı boyunca, gerek İtalya’dan Nepal’e, Kanada’dan Hindistan’a, Rusya’dan İran’a kadar dünyanın birçok yerinde açtığı sergiler, verdiği konferanslar ve yaptığı atölye çalışmaları ile kendini geleneksel Türk tasvir sanatını uluslararası çağdaş sanat dünyasında tanıtmaya ve geleceğe taşımaya adamış olan Ruhsar Özer eserlerinde geleneksel Türk tasvir sanatlarının öğelerini, çağdaş bir bakış açısı ile yendiden yorumlamayı amaçlamaktadır. Efsaneler, masallar, öyküler, destanlar, efsaneleşmiş tarihi ve folklorik figürler gibi, Anadolu Türk toplumunun ortak bilinçaltını biçimlendiren öğeler Özer’in minyatürlerinde kendine yer bulur. Kendi özgün hayal dünyasını tüm bu zengin sosyo-kültürel öğeler, kabramlar ve motiflerle birleştiren sanatçı, geleneksel tekniği çağdaş bir sanat anlayışı ile harmanlayarak, postmodern bir yorumla eserlerine yansıtmaktadır.

Ruhsar Özer Kimdir?

İstanbul’da dünyaya gelen sanatçı, 1972’de İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi kürsüsünde Ord. Prof. Süheyl Ünver’in idaresindeki Tezhip ve Minyatür Atölyesi’nde çalışmalarına başlamış, burada Süheyl Ünver hoca ile 6 seneye yakın çalışmış, Cahide Keskiner, Azade Akar ve Melek Antel gibi önemli hocalarla da çalışma fırsatı bulmuştur. 1976 yılı boyunca bir çocuk dergisinde özgün minyatür çizgi roman çalışması yayınlanmıştır. Çeşitli yayınevleri için kartpostal desenleri ve tezhipler de çizen sanatçı, bu süre zarfında bizzat Ord. Prof. Süheyl Ünver gözetiminde tezhip ve minyatür çalışmıştır. 1977’de eşinin işi dolayısıyla Ankara’ya taşınmaları üzerine, çalışmalarını bağımsız olarak sürdürmüş, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji-Pedagoji bölümü mezunu olan Özer, İstanbul’a döndüğünde de, çeşitli karma ve kişisel sergilerle sanat hayatını devam ettirmiş, sanat çalışmalarının yanında, klinik psikolog ve eğitmen olarak meslek hayatını da sürdürmüştür.

Sanatçı yurt içinde çeşitli üniversitelerin düzenlemiş olduğu etkinliklerde, proje ve sergilerde yer almış, yurtiçi ve dışında birçok kişisel ve karma sergiler açmış, başta İtalya (Floransa Bienali) olmak üzere, Yunanistan (Girit ve Selanik) , Nepal, Makedonya (Ohri), Tataristan, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri (Abudabi), Suriye, Mısır, Kanada(Montreal), Rusya(Moskova), Ukrayna(Kiev), Romanya, Hindistan, Çek Cumhuriyeti(Prag), Polonya, İran, Lübnan gibi ülkelerde sergi, festival, bienal ve çalıştaylara katılarak eserleri ile ülkemizi temsil etmiştir. Yunanistan, Rusya, Polonya gibi ülkelerde UNESCO’nun düzenlemiş olduğu sanat festivalleri ve sempozyumlarda ödüller almıştır. Ayrıca gittiği bazı ülkelerde Geleneksel Türk Sanatı olan Türk minyatür sanatı hakkında da seminerler vererek bu sanatın dünyaya tanıtımına da katkı sağlamıştır. Eserleri ile birçok ulusal ve uluslararası süreli yayınlar, kataloglar ve sanat portallarında yer alan sanatçı ayrıca, 2010 İstanbul Kültür Başkenti Projesi kapsamında “İSTANBUL’UN USTALARI” ve 2017 “TÜRKİYE’NİN USTALARI” arasında yer almaktadır. Birçok eseri uluslararası müzelerin ve koleksiyonerlerin arşivinde de yer alan sanatçı, 2020 yılına değin Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde tezhip ve minyatür dersleri vermiştir. Eylül 2022 tarihinden itibaren Raigarh, Hindistan merkezli uluslararası bir sanat kurumu olan Ulusal Sanat Akademisi üyeliğine seçilmiş olan Ruhsar Özer, halen bu görevini sürdürmektedir.