Uzmanlara göre, bölgedeki su kaynaklarının azalmasında iki temel etken öne çıkıyor: kuraklık ve insan eliyle yapılan aşırı müdahaleler. Küresel ısınmanın etkisiyle yağışların azalması, nehirlerde su seviyelerinin düşmesine neden oluyor. Bu durum, özellikle tarımda sulamaya dayalı üretim yapan çiftçiler için büyük bir kriz yaratmış durumda. Tarımsal sulamanın kontrolsüz bir şekilde yapılması, Aras Nehri gibi doğal su kaynaklarını olumsuz etkileyerek kuruma tehlikesini hızlandırıyor.
Hidroelektrik santrallerin artması da nehir üzerindeki baskıyı artırıyor. Suyun enerji üretimi için kontrolsüz kullanımı, nehir ekosistemini olumsuz yönde etkilerken, balık türlerinin azalmasına ve sulak alanların kurumasına yol açıyor.
Bölgedeki Çiftçiler Zor Durumda ..
Iğdır'daki çiftçiler, tarım arazilerinin sulanmasında en önemli kaynağı olan Aras Nehri'nin çekilmesi nedeniyle büyük bir endişe yaşıyor. "Yıllardır Aras Nehri'nden sulama yapıyorduk, ancak şimdi su neredeyse tamamen çekildi. Ürünlerimiz zarar görüyor, verim düşüyor. Bu durum devam ederse tarım sektörü tamamen çökecek," diyor bölgedeki bir çiftçi.
Uzmanlar, Aras Nehri'nin sürdürülebilir bir şekilde kullanılabilmesi ve korunabilmesi için acil önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Bölgedeki su kaynaklarının korunması için hem yerel yönetimlerin hem de çiftçilerin su kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, hidroelektrik santrallerin nehir üzerindeki etkilerinin yeniden gözden geçirilmesi ve su kullanımının kontrollü bir şekilde yapılması, ekosistemin ve tarımın korunması açısından kritik bir rol oynuyor.
Aras Nehri, bölgenin ekonomik, ekolojik ve kültürel mirası için hayati bir önem taşıyor. Eğer gerekli adımlar atılmazsa, bu stratejik su kaynağı hızla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
Haber / Mehmet BABAR